Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İstanbul BİM, 6. VDD, E. 2025/1416 K. 2025/2159 T. 12.5.2025  : …

Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafından, dava dışı asıl amme borçlusu F2 Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Bs formu sorgulamasında, davacı şirkete mal ve hizmet satışında bulunduğunun tespit edildiğinden hareketle ve davacıdan alacağının olduğundan bahisle, anılan şirketin vergi borcunun tahsili amacıyla, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen haczi bildirisinin 16.05.2024 tarih ve 44594 sayılı yazı ile tebliğinden sonra yedi günlük süre içerisinde itiraz edilmemesi üzerine, borcun davacının zimmetinde kabul edilmesi nedeniyle dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Dairemizce yapılan ara kararı ve dosyada yer alan belgelere göre; davacı şirket tarafından 31.01.2024 tarihli faturaya istinaden asıl amme borçlusu F2 Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne 07.02.2024 tarihinde 3.000.000,00-TL tutarında banka üzerinden ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 16.05.2024 tarih ve 44594 sayılı haciz bildirisinin 21.05.2024 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edilmesinden önce davacı şirketin, asıl borçlu F2 Yapı İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.”ne olan borçlarını ödediğini ve bu şirkete borcu bulunmadığını ortaya koyan (banka dekontu, çek ..vb) belgelerin gönderilmesi karşısında, sadece Bs formuna dayanılarak davacının asıl borçlu şirkete borcu bulunduğu hususunun somut ve hukuki anlamda itibar edilebilir verilerle ortaya konulamadığı anlaşılmış olup, davacı adına 6813 sayılı Kanunun 79. maddesine dayanılarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İstanbul BİM, 2. VDD, E. 2024/2843 K. 2024/3310 T. 27.12.2024 :…

 Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 2021 hesap dönemi Kurumlar Vergisi beyannamesi üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesine istinaden vergiye uyumlu mükellefler için öngörülen %5 vergi indiriminden faydalanarak, bu kapsamda hesaplanan 76.909,81-TL tutarında vergi indiriminin mahsuben iade edilmesi talebiyle yapılan başvurunun, 2020/9, 10, 11, 12 ve 2021/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 dönemlerine ait özel tüketim vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmediğinin tespit edildiğinden bahisle 21/11/2023 tarih ve E-1314379 sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine, dava konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı şirketin uluslararası deniz taşımacılığı yaptığı ve bu faaliyetinden dolayı transit yakıt kullandığı, gemiler iç hatta girdiğinde transit yakıt yerine millileştirilmiş yakıt kullandığı, kullanılan bu yakıtın gümrük muhafaza memurluğu tarafından tutanak altına alınarak bildirildiği ve bu tutanak ile süresiz mükellefiyet tesis edilerek, tahakkuk alınıp ödeme yapıldıktan sonra mükellefiyetin sonlandırıldığı, olayda da ötv beyannamesi vermediğinin davacıya bildirilmesi üzerine 7326 sayılı Kanun kapsamında kanuni süresinden sonra beyannamelerin boş olarak tahakkuk ettirildiği ve ödeme yapıldığı görülmüştür.

Bu durumda, davacı şirketçe özel tüketim vergisi beyannamelerinin kanuni süresi içinde verilmemesi nedeniyle vergiye uyumlu mükellef indiriminden faydalandırılmadığı görülmekle birlikte davacı şirketin özel tüketim vergisine tabii bir işlemi olmadığı, mükellefiyetin açılış ve kapanış işlemlerinden dolayı beyanname verilemediği sonrasında ise geçmiş döneme ilişkin beyanname vermesi gerektiğinin idarece bildirimi üzerine 7326 sayılı kanun kapsamında beyanname verilerek ödeme de yapıldığı anlaşılmakla olayın oluş biçimi ve sözü edilen kanun hükmünün getiriliş amacı da dikkate alındığında davacı kurumun ilgili döneme ait beyanname verebilmesi mükellefiyetinin kapatılmış olması nedeniyle fiilen mümkün olmadığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.


[1] Kaynak. https://www.lexpera.com.tr/