Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Kararı E.2017/8980 19 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 30275  Yargıtay 20. Hukuk Dairesinden: ESAS NO : 2017/8980 KAR…

 

 

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Kararı E.2017/8980

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Kararı E.2017/8980

19 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30275 

Yargıtay 20. Hukuk Dairesinden:

ESAS NO : 2017/8980

KARAR NO : 2017/9136

YARGITAY İLAMI

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi

TARİHİ: 20/12/2016

NUMARASI: 2015/128-2016/430

DAVACILAR: …………… Sitesi A Blok Apartmanı Kat Malikleri Yönetim Kurulu Başkanlığı – ….. Bina Yönetimi Ltd. Şti.

DAVALI: Uğur ………….

Davacı site yönetimi ile davalı Uğur ………. arasındaki davada Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 20.12.2016 gün 2015/128 Esas – 2016/430 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2017 gün ve 2017/50668 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı site yönetimi 26.01.2015 tarihli dilekçe ile; A blok 8 numaralı bağımsız bölüm maliki davalının siteye ait 2013 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait aylık 1OO.-TL’den toplam 300.- TL ortak gider alacağını ödemediğini, hakkında asıl alacak ve gecikme zammı olmak üzere toplam 345.-TL bedelli icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı istemleriyle dava açmıştır.

Mahkemece; davalı hakkındaki icra takibinin dayanağının ………………….. Sitesi A Blok Apartmanı Kat Malikleri Olağan Genel Kurul toplantısında görevlinin önceki dönem ve bu tarihten sonraki dönem tazminatının belirlenip toplanması yönünde yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin alınan kararma dayandırıldığı ancak yönetim kurulunun bu yönde alınmış bir karan olmadığı gibi davacının bu yönde iddiasının da bulunmadığı, yönetim kuruluna verilen yetkinin keyfi uygulamalara sebebiyet veremeyeceği, verilen yetkiye dayanılarak bir karar alınması ilgili kat malikine tebliğ edilmesi ve itiraz hakkı tanınması gerektiği, usulüne uygun alınmış bir karar bulunmadığından Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı gereğince davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine miktar yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalının Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, …………. mahallesi 3617 ada 3 parselde bulunan kat irtifakı kurulu A blok 8 nolu mesken cinsli bağımsız bölümü 20.04.2005 tarihinde satın aldığı, anılan meskende davalının kiracısının bulunduğu, siteye ait aidat giderlerinin düzenli olarak kiracı tarafından ödendiği, 30.05.2013 tarihli ………………….. Sitesi A Blok Apartmanı Kat Malikleri Olağan Genel Kurul toplantısında sitenin bakım onarım, demirbaş alımı vb. ile görevlinin önceki dönem ve bu tarihten sonraki dönem tazminatının belirlenip toplanması yönünde yönetim kuruluna yetki verilmesine yönünde kararlar alındığı, davalının 2013 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin aylık lOO.-TL’den toplam 300.-TL demirbaş (görevli tazminatı) giderini ödemediği, bunun üzerine 23.10.2013 tarihinde davalı hakkında Kayseri 8. İcra Müdürlüğünde 2013/8446 esasta 300.-TL asıl alacak %5 gecikme zammı olmak üzere toplam 345.-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı sitenin de eldeki davayı açtığı, siteye ait yönetim planının 12/c maddesinde “siteye ait bakım onarım , yönetici maaşı, sigorta primleri vb. ortak giderlere kat maliklerinin arsa payı oranında katılmakla yükümlü olduklarının” belirtildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesi hükmü uyarınca bağımsız bölümün mülkiyetini başlangıçta veya sonradan kazanan kişi tüm kat maliklerini, onların cüzi ve külli haleflerini bağlayan ana sözleşme niteliğinde olan yönetim planında malik için öngörülen tüm sorumluluk ve yükümlülükleri üstlenmiş olur, yönetim planlarının ayrıca tebliğine gerek yoktur.

Diğer taraftan Kat Mülkiyeti Kanununun 20/1 fıkrasında “Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça: a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak; b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan yasal düzenleme ve siteye ait yönetim planının 12/c maddesi uyarınca kat malikleri anagayrimenkulün ortak giderlerine katılmakla yükümlüdürler. Yargıtayın kararlılık kazanan uygulamalarına göre, kat malikleri kurulunca herhangi bir karar alınmamış veya işletme projesi kat maliklerine tebliğ edilmemiş, veya tebliğ edilip kesinleşmemiş olması, davalının kat malikleri kurulu toplantısına katılmaması, katılıp da muhalif kalması, kat maliklerinin ortak yaşam yeri olan apartman işlemlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için kat malikini ve onların bağımsız bölümünde kira sözleşmesine veya başka bir nedene dayanarak oturanları ortak gider borcunu ödeme sorumluluğundan kurtarmaz. Her kat malikinin ana taşınmazın yönetimi ve bakımı için aidat ödemesi gerektiğine dair teamülün idrakinde bulunduğu gerçeği de gözetilerek haklı ve yasal bir sebep olmadığı halde bu ödemeden kaçınması, her şeyden önce her hukuki ilişkide varlığı vazgeçilmez bir unsur olan iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Hal böyle olunca Kat Mülkiyeti Kanununun 20/1 maddesi ve siteye ait yönetim planının 12/c maddesi karşısında icra takibine konu ortak gider alacaklarından olan demirbaş (görevli tazminatı) giderinden davalı malik sorumlu olduğu halde dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nın 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir Örneği ile dosyanın YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA GÖNDERİLMESİNE 09/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.